Yaptıkların ve Yaşattıklarınla Anılırsın!
Yaşam hızla akıp gidiyor. Herkes aynı zamana sahip. Farklılıklar o zamanı geçirme şeklimizde oluşuyor.
İnsan olarak neden yaşamda olduğumuz sorusunu kişinin kendine arada sırada sorması gerekir ve bu soruyla ilişkili olarak icra ettiklerimizin niyetimizle-amacımızla örtüşüp örtüşmediğine bakmak ve arada da kalibre etmeye ihtiyaç olabilir.
Bir ‘’son’’ gelir ve kattıkların ya da eksilttiklerinle anılırsın ve bunlar senin yaşam şekline yansır; aslında bir şekilde hanene yazılır, yaptıklarının karşılığı ile yüzleşirsin. Bunu hem maddi hem manevi; hem profesyonel hem de ilahi anlamda söylüyorum. Hepsi için geçerlidir bu kural.
Hayata kendi tercihimizle gelmedik. Ama hepimizin bir misyonu olduğuna inanıyorum. Dönüp bakmak ve sormak gerekir. Anneysem evladımdan, çalışıyorsam işimden, yaşamdaysam kendimden sorumluyum ve sorumlulukların gereklilikleri vardır. Bu bizi biz yapar. Bunlar insan olmanın da gereklilikleridir.
Ne taraftasın? Tüketen mi, üreten mi? Kolaylaştıran mı, kolayı seçen mi? Emek veren mi, tembel mi? Çözüm üreten mi, şikayet eden mi? Sevgi dolu mu, öfkeli mi?
Ne taraftasın?
Çok basittir yaşam ve yaşanan her şey bir deneyimdir.