BİR TEKNİK OLARAK: ALTI ŞAPKALI DÜŞÜNME TEKNİĞİ
Hz. Mevlana ne güzel söylemiş; ‘Suya düşen değil sudan çıkamayan boğulur’ diye. Bu sözü birkaç gün önce duyma şansım oldu ve bende yine yeni yeni ışıklar yaktı.
Doğa olayları, pandemi, ekonomik, psikolojik, sosyolojik gibi sorunların üstündeki en büyük sorun bence insan davranışları. İnsan olarak yaptığımız ya da yapmadığımız şeyler karşımıza afet, kriz, olay, salgın şeklinde çıkıyor. O yüzden de ben en büyük sorunu ve çözümü insan olarak kendimizde görüyorum. Potansiyelimizin, yeteneklerimizin, yapabileceklerimizin farkında olmayışımızdan ya da yapmak istemeyişimizden, belki de en çok tembelliğimizden, bencil halimizden kaynaklandığını hepimiz kendimizden biliyoruz.
Fotoğrafın tamamına bakarken içine kendi eksiklerimizi, kendi bildiğimiz gerçek niyetimizi, neden ve ne amaçla yaşadığımızı koyduğumuzda, tüm olan bitene ve bu sonuçlara neden olmadığımızı düşünmek ve şikayet etmek, korkmak bana biraz yersiz, bazen de gereksiz geliyor. Neden olan biziz, şikayet eden de biz oluyoruz. Tuhaf… Neyse bir şikayet yazısı değil bu. Her şeyin çözümünün bizde olduğunu hatırlatmak, ümitsizliğe kapılmamak ve sadece düşünmemizi sağlayacak ve hemen harekete geçmemizi hatırlatan bir yazı olsun. Tamamen sağlıklı ve çok yönlü düşünmeye neden olmasını istediğim, bir de buradan bakın ve bugün harekete geçin demek istediğim bir yazı olsun. Yazının sonunda da bir teknik paylaşacağım sizlerle.
Bugün ruh halin nasıl? Bugün iş hayatında, ekonomide, ülkede, ilişkinde, ailende, dünyada neler oluyor? Sende neler olup, bitiyor? Zamanın neyle, kiminle, kendinle nasıl geçiyor? Yarar sağlamak ve üretmek adına kendine ve çevrene neler katıyorsun?
Kendi potansiyelini fark etmeli, kendine inanmalı ve kendini gerçekleştirmek için değişmeli ve yeteneklerini geliştirmelisin. Artık, hemen ve hızlıca!
Cesaret, motivasyon, hatalarından öğrenmek, hızlı ve doğru kararlar almak ve istikrarlı şekilde vazgeçmeden hedefe koşmak, yoldan sapmadan ilerlemek sizi sağlıklı sonuca ulaştıracaktır. Her sonuç bizimle ilgilidir. Özellikle bu anahtar kelimeleri davranışımız haline getirmeliyiz. Ne mutlu ki korkulacak bir şey yok, yapılacak çok şeyimiz var sadece.
Listelerle çalışmayı seviyorum. Aslında hepimiz günlük hayatta da listelerle yaşıyoruz. Telefonumun notlarına, defterime aşağıdaki maddelerden birçoğunu sıklıkla yazarken buluyorum kendimi. Başka notlar da var. Bunlar çok tekrar edince yazmak istedim. Bakın bakalım sizde var mı bunlardan?
- Çözümü düşünmüyoruz, sorunu düşünüyoruz. Kalıcı çözümler yerine, günlük anlık çözümlerle yetiniyoruz ve sonra daha büyük sorunlara daha çok zaman harcamak zorunda kalıyoruz,
- Sistemler kurmak ve daha kapsamlı bakmak/düşünmek yerine, geçici -anlık, kısmi, yanlış düşünce kalıpları ve çözümleri ile yetiniyoruz,
- Düşünmeye ve odaklanmaya zaman ayırmıyoruz,
- Kendimize, başkasına iyi gelen, iyi huylarımıza sahip çıkmıyoruz, onları sürekli hale getirmiyoruz,
- Başkalarının eksiklerine odaklanmaktan kendi eksiklerimizi görmüyoruz,
- Hemen vazgeçiyoruz,
- Şikayet ediyoruz, sürekli ve bazen de hiç farkında olmadan söyleniyoruz,
- Sürekli öğrenmek için çaba harcamıyoruz,
- Bakış açımız daha çok olumsuz durumlara odaklı,
- Güzeli ve iyiyi görmek için niyet etmiyoruz,
- Kendimize inanmıyoruz,
- Olan biten çok güzel şeyler var, çok güzel insanlar, çok güzel fırsatlar var, bunu unutuyoruz,
- Önlem almıyor, hatalardan ve yaşananlardan öğrenmiyor, aynı şeyleri sıklıkla tekrarlıyoruz,
- Yararlı bilgileri davranışa dönüştürmüyoruz,
- Çok istiyoruz ama emek vermiyoruz, daha çok konuşuyoruz,
- Sorun saptıyoruz ama çözümü başkasında arıyoruz,
- Yaşamın kendisi yeteneklerimizi gerçekleştirmek ve geliştirmek üzere olduğunu ve varlığımızın herkese/her şeye iyi gelmek ve yarar sağlamak üzere olduğunu bilmiyoruz,
- Farkında değiliz
- …
Neleri yapabileceğimizi, istersek her şeyi yapabileceğimizi bilmiyoruz. Dünyada başarılı olmuş, keşif ve buluşlarla yaşama yön vermiş insanların, bizden farklı olmadığını unutuyoruz. Tek farkları analiz etmek, inanmak, araştırmak, düşünmek, plan yapmak ve sonuca ulaşmak üzere vazgeçmeden sistemli çalışmak. Bugün çok güzel bir söz okudum telefonuma, defterime yazdım, buraya da yazayım: Herkes kendi hızında ilerler.
Şimdi size düşünmeyi ve odaklanmayı sağlayacak bir yöntemden kısaca bahsedeceğim. Bu yöntemi ekiplerinizle uygulayabilir, bireysel olarak da çok yönlü düşünüp farklı ve güzel sonuçlara ulaşabilmek için 6 şapkayı kendinize de dönem dönem takabilirsiniz. Bilenler ve uygulayanlar için tekrar olacak kusura bakmayın, ilk kez duyanlara ışık olsun.
ALTI ŞAPKALI DÜŞÜNME TEKNİĞİ
Edward De Bono’nun 1985’te yayınlanan kitabının adıdır. Hekim, psikolog, yazar, filozof olan De Bono, insanların birkaç farklı şekil ve yaklaşımla kavrama ve düşünme eylemini gerçekleştirebildiğini incelemiştir.
İnsanların düşünme alışkanlıkları ile kendilerini kısıtlayarak, sadece bir veya iki yaklaşımla düşünme eylemini gerçekleştirdiğini gözlemlemiştir. Bu gözleminin sonucunda da yeni yaklaşımlar geliştirmek üzere çok yönlü düşünmeyi sağlaması adına da bu tekniği geliştirmiştir.
Bu teknik öğrenildiğinde insanların bu yaklaşımları kullanarak, toplantılarda ve takım çalışmalarında çok daha üretken olabileceğini öne sürmüştür.
- Beyaz şapka (Boş sayfa): Tarafsız şapkadır. Görüşülen konu ile ilgili net bilgi ve raporlar ortaya konur. (objektif)
- Kırmızı şapka (Ateş): Duygusal şapkadır. Görüşülen konu ile ilgili olarak, kişilere hiçbir dayanağı olmadan, sezgi, fikir ve duygularını söyleme fırsatı verir. (sübjektif)
- Sarı şapka (Güneş): İyimser şapkadır. O işin avantajları ortaya konulur. Övgü, olumlu görüşler söylenir. (objektif)
- Siyah şapka (Yargıç cübbesi): Kötümser şapkadır. Eleştiri, olumsuz görüşler ile görüşülen konunun riskleri, gelecekte doğuracağı problemler ortaya çıkar. (objektif)
- Yeşil şapka (Bitki): Yenilikçi şapkadır. Konuyla ilgili alternatifler ve yeni yaklaşımlar araştırılır. (spekülatif)
- Mavi şapka (Gökyüzü): Serinkanlı şapkadır. Düşünce sistematize edilir. “Büyük Resim,” “İdareci şapka,” “Meta şapka,” “düşünmenin düşünülmesi”, tüm süreci (gözden geçirme)
Tekniğin ana amaçları düşünüldüğünde günümüzde ve gelecekte hem birey olarak bizlerin, hem de kurumların, ülkelerin biraz daha düşünmeye ve hızlı/doğru hareket etmeye ihtiyacımız var gibi. Ne dersiniz?
Bu düşünme tekniği ile aşağıdaki amaçlara ulaşabilirsiniz. Sevgiyle.
- Düşünme sürecine odaklanıp geliştirmek,
- Yaratıcılığı cesaretlendirmek,
- İletişimi iyileştirmek,
- Karar verme sürecini hızlandırmak,
- Tartışmalardan kaçınmak,
- Geçmiş hatalardan ve başkalarının hatalardan öğrenmek,
- …